Ardahan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Çetin DEMİRCİ Ardahan Dernekler Federasyonunun organize ettiği Ardahanlı İş Adamları toplantısına katıldı. Toplantıya ATSO Başkanı DEMİRCİ ile birlikte Ardahan ziraat Odası Başkanı Latifşah Sural, Ardahan Esnaf ve Sanatkarlar Oda
sı Başkanı Esfender Yılan ve MÜSİAD Ardahan İl Temsilcisi Orhan Gökdemir'in yanı sıra Ardahan’lı İş adamları katıldı.
Ardahanlı İş Adamları toplantısında ATSO Başkanı Demirci toplantıya katılan işadamlarına Sizlere uzun uzun Ardahan’dan bahsetmek istemiyorum. Çünkü bizim memleketimizi zaten biliyorsunuz. Ancak memleketimiz den uzun süredir uzak kalmış dostlara fikir vermek açısından biraz bahsetmek yararlı olacağı düşüncesiyle kısa bir bilgi vermek isterim.
Ardahan coğrafi konu itibariyle zorlu iklim koşullarına sahip, tarım, hayvancılık, inşaat gibi uzun uygun iklim koşullarına ihtiyaç duyan sektörlere yılın yaklaşık 4-5 ay çalışma süresi tanıyan bir özelliğe sahiptir. Genç nüfusunun iş bulamaması nedeniyle batıya göç verdiği, orta yaş ve üzerindeki nüfusu ile verimli toprakları, doğal kaynakları etkin kaynakları kullanılamayan bir şehirdir. İş adamlarının, esnaflarının küresel ve ülke rekabetine birde coğrafi ve nüfus faktörünün olumsuzluklarını da ekleyerek çalışamaya iyi işler başarmaya çalıştığı bir ekonomik özelliğe sahiptir. Yatırım ve üretim maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle imalat ve sanayi ye dönük sektörlerinin yok denecek kadar az olduğu ama dinamiklerinin canlanmasına, iş birliği kültürü yaratılırsa olmaz denecek şeyleri olur kılabilecek kapasiteye sahip bir şehirdir. Özetle Ardahan varlığın ve yokluğun, umudun ve umutsuzluğun, zorluğun ve kolaylığın, hırsın ve böyle gelmiş böyle giderin kısacası birçok tezatlığı içinde barındıran bir şehirdir. Özetle 2007’de 112.721 nüfusa sahipken 2016 yılında 98.3352 düşen bir şehirdir.
Nüfusta ki bu hızlı azalış bize çok ama çok ciddi sesleniştir. “ sahipsizim, kaderine bırakılmışım, memleketin çocuklarının bile umudunu kestiği, gidenin dönüp bir çivi çakmadığı bir yerim, havasından suyundan ve yazın festivallerinden başka hiçbir şeyi ile önemsenmeyen sözde sevilen özde gözden çıkarılmış bir şehirim” diyor bize rakamlar.
Sevgili dostlar ben buraya Ardahan’ın sesi olmak için geldim. Göreve başladığım yıldan bu yana ilimizde ki iş adamlarına, esnaflara ve halkımıza katkı sunacağına inandığım çalışmalar yapmaya çalıştım. Her ortamda sorunlarımızı, taleplerimizi dile getirdim. İlimizdeki işletmelerimizin günümüz rekabet ölçeğine uygun çalışmalarda bulunmaları için eğitim etkinleri düzenledik. İlimize yatırımcı gelmesi için yaklaşık 3 yıl önce şimdi önünüzde duran çağrı metnini 500 kişiye gönderdim. Sadece 3 teşekkür telefonu aldım onun dışında ne yazık ki sesimize ses veren olmadı. Şimdi soruyorum İstanbul’dan ya da Ankara’dan konuşarak Ardahan’ın sorunlarını çözebilecek miyiz? Hayır, tabiî ki hayır.
Ardahan TSO olarak sizlerden isteğimiz ilimizde istihdamın artışını sağlayacak yatırımlar yapmanız, sözde değil özde ilimize sahip çıkmanızdır. Bakın gençlerimiz gidiyor çünkü iş yok. Onlar gidince neler mi oluyor?
-En önemli gücümüz tarım ve hayvancılıkla uğraşacak nüfusumuz gidiyor ve verimli topraklarımız boş kalıyor
-Ekonomik gelir kapılarımız azaldıkça fakirleşiyoruz ve geri kalan il haline dönüşüyoruz
-Sorunlarımızı devletlimizin yetkili kişi ve kurumlarına anlattığımızda arkamızda ilin gelişmesine inanan yeterli iş adamımız olmadığı için taleplerimizi dikkate almayıp erteliyorlar, sonra herkes diyor ki neden bir şey olmuyor? Biliyorsunuz nerede güçlü ses çıkarsa orada taleplerimin karşılığını almamız kolay olur. Tek tek mücadele ederek hiç bir şey elde edemeyiz.
-Bizlerin vazgeçtiği bir şehre kim yatırımcı olarak gelir? Yatırımcı bulamıyoruz ve ekonomik gelişmemiz, sosyal gelişmemiz olmuyor.
Son olarak Biz Ardahanlılar Ne Yapmalıyız
- Başarmaya, çalışmaya ve üstümüze düşenleri yaparsak ilimizin çok iyi noktalara geleceğine inanmalıyız
- Ortak çalışma kültürümüzü geliştirmeliyiz. Önce ben sadece ben demekten vazgeçmeliyiz. Hepimiz görüyoruz ki kaybeden hepimiziz
- Ekonomik büyüme ve rekabet gücümüzü arttırmak için geleneksel iş yapma kültürlerimizden sıyrılmalı kendimizi yeni ekonomi ve iş dünyasının gereğine göre geliştirmeliyiz
- Bilgiye, öğrenmeye karşı olan duyarsızlığımızı köreltmeli yerine gelişmeyi, yeni fikir ve bilgileri edinmeye adayan tutumlar geliştirmeliyiz
- Bana neci davranış ve anlayıştan vazgeçmeliyiz. İlimizin eksikleri ve sorunlarında bizlerin katkılarını görmeli sorunlar yerine çözümlere katkılar sunmalıyız
- Tembellikten kurtulmalı çalışınca her şeyin başarılabileceğine inanmalıyız
Kısaca değişmeli ve değişimin tek gerçek olduğunu, bu gerçeği görmemeye çalışarak, korkarak kaybedeceklerimizin bugünden daha fazla olacağını kabul etmeliyiz.
Sözlerime Mümin Sekman (Jean Paul Sartre) ’ın bir sözüyle son verirken beni sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim.
“ İnsan sahip olduklarının toplamı değil, fakat henüz gerçekleştiremediklerinin toplamıdır.” Jean Paul Sartre sözüyle konuşmasını bitirdi.
ATSO Başkanı DEMİRCİ'nin önerisi doğrultusunda bu iş toplantısının ikincisini Ardahan’ın kurtuluşu olan 23 şubatta daha fazla katılımla Ardahan yapılması yönünde fikir birliğine varılmıştır.